EYNEGAZİNET'E HOŞ GELDİNİZ...  
  ANA SAYFA
  KÖYÜMÜZ HAKKINDA
  TARİHİMİZ
  FOTOĞRAF GALERİSİ
  EYNEGAZİLİLER FOTOĞRAF GALERİSİ
  VIDEOLAR
  İLKOKUL
  CAMİİ
  TARIM FAALİYETLERİ
  HAYVANCILIK
  NOSTALJI
  NOSTALJİ 2
  HABERLER
  ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ
  TURBE VE YATIRLAR
  ÇEŞMELERİMİZ
  EYNEGAZI'DE SPOR
  GURBETTEN SILAYA
  ASKERLERIMIZ
  DEPREMLER
  AVCILIK-ATICILIK VE BALIKÇILIK KULÜBÜ
  BASINDA KÖYÜMÜZ
  BUNLARI BİLİYORMUYDUNUZ?
  EYNEGAZİ ŞİVESİ
  GÖKÇE KEÇECİ HATIRA ORMANI
  KUTLU DOĞUM ORMANI
  KYK ORMANLARI
  SELEKTÖR EVİ
  HALK EĞİTİM MERKEZİ KURSLARI
  ULASIM
  ZİYARETCİ DEFTERİ
  SIZDEN GELENLER
  CEVRE KÖYLER
  SİTE HAKKINDA
  DUYURULAR
  ARAŞTIRMA YAZILARI
  => Tahrip Edilen ve Uydurulan Yer Adlarımız Hakkında
  => Tahrip Edilen ve Uydurulan Yer Adlarımız Hakkında 2
  => Tahrip Edilen ve Uydurulan Yer Adlarımız Hakkında3
  => ATA YADİGARLARIMIZ
  BAGLANTILAR
Tahrip Edilen ve Uydurulan Yer Adlarımız Hakkında 2
 
30- İnezor      Muhtarlık-Arpaçay                           Kars; Zor Farsça’da güçlük, müşkülât demektir. 1530 da Kerkük Livası merkezinin adı Şehri Zor’ dur.
31- İnhisar    Bucak-İnhisar-Söğüt                         Bilecik            
32- İnhisar    Muhtarlık-Uluborlu                         Isparta; Halk arasında İne sara olarak söylenmekte olup doğrusu da budur. Sara Farsça halis, arı demektir. Ayrıca Türkçe’deki sarı kelimesinden da gelebilir. Sarı lâkap olarak da verilebiliyor. Uluborlu’nun 30 km doğusunda İne Sara ile aynı dağ üzerinde Genceli Köyü yakınlarında “Sarı Dede” ziyareti bulunmaktadır ki, İne Sara ile Sarı Dede arasında bir ilinti olduğunu zannediyorum.
Bu kelimelerin lûgatlarda verilmiş olan mânâlarına bakalım:
DLT[1]3.cilt sayfa 256 da, اناديėnedi: ال قوين إنادي,ol koyın ėnedi: o, koyun ėnedi (bilinmesi için o, koyunun kulağının bir parçasını kesti) انامك- إنارėner-ėnemek. Haza’inü’s saadat’daki ine kelimesinin Osmanlıca imlâsı ile DLT’deki imlâsı arasında az bir fark vardır ve bu kelime birinde إنهine, diğerinde أنهėne olarak yazılmıştır. Bu arada ilgi çekici bir örnek olarak, İngek kelimesinin hem inek, hem de kaplumbağanın dişisi anlamında kullanılmakta olduğunu görüyoruz.
 
Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmani’sinde de şu bilgilere ulaşmak mümkündür:
1-enemekاينمكf.m.(g.z. iner)Tohumluk buğday sümbülesinin başını kuyruğunu kırıp ayırmak, ihza etmek ile İnebolu[2]اينه بولى, İnecik[3] اينه جك,İnegöl[4] اينه كول ,İnegöl[5] (Aydın) اينه كولaynı imla ile yazılmakdadır.
2-Enemek( أنمك)f.m.(g.z. ener) hayvanı ihsa, im’al etmek, kesmek, burmak.
3-İnekإنك is.İnik, bakara, soyları çoktur, sığırın dişisi. Aygırı tusen, tosun, genci düğe, yavrusu buzağı, dana, Camus ineği, tanbat, tonbay, su sığırı.
 
Yaşar Çağbayır Beyin “Türkçe Sözlük” kitabında bu konuya şöyle değinilmiştir:
İnel [ınā- mak > inē-l ] (eT)[6] sf. İnanılır, güvenilir, itimat edilir [ETY][7] 
İneme [eňe-me > ineme ] (ağız) is. 1). Hayaları çıkarılmış erkek hayvan [DS][8] 2). Tohum için ayrılmış ürün.
İnemek [ eňe-mek > ine-mek إنمك ] (ağız) gçl.f.[-r] [-n (i)-yor] 1). Erkek hayvanın husyelerini burmak sureti ile kısırlaştırmak, iğdiş etmek(eAT) 2). Ürünün iyilerini tohumluk için ayırmak.[DS]
İne [ine] is. Buzağı.
Enek, -ği [eT. én-e-mek > ene-k ] (ağız) is. damga[DS]
Enemek,1. [eňe-mek > ene-mek               /              ] gçl.f.[-r] [-n(i)-yor ]{eAT} {osT } Erkeklik yeteneğini gidermek, kısırlaştırmak, iğdiş etmek [ Kamus Ter. ]
Enemek,2.  [eT.én –e  mek ] gçl. f. [-r] [-n(i)-yor ] 1. { eT }sürüdeki hayvanların kime ait olduğunu belirtmek için kulağından belirli biçimde kesmek [DLT] 2.(ağız) (tahta için ) oymak
Enemek,3. [ene-mek] (ağız) gçl.f.[-r ] [-n (i) –yor ] 1.iyisini seçmek , ayırmak 2. pancar,turp gibi bitkilerin tohumlarını kök kısımlarından kesip huni şeklinde oyarak dikmek.
 
            Şimdi enemek olarak kullandığımız kelimeye o zamanlar inemek, ineme işlemi yapılana da ine denilmiş olabilir. Değişik Türk Lehçelerine göre İne veya éne  olabilmektedir. 11.inci asırda yazılmış DLT ile miladi 15 asırda yazılmış Haza inü’s saadat’da büyük benzerlikler görülüyor. Bir de buğday enerken yapılan seçme ve ayırma işleminden dolayı da


[1] DLT(Divan-ı Lügat-it Türk)-Besim Atalay-1941 :
İndeks sf.182 de     ėne- =enemek, kulaktan bir parçasını keserek imlemek(Rad)
                               ėnet- =enetmek,kulağın bir parçasını keserek imletmek(Rad);Krş.:Rad.,Çağ., -inet=iğdiş etmek
[2]İnebolu ,Kastamonu’nun bir ilçesi
[3]İnecik, Tekfur dağı sancağında (şimdi Tekirdağ İli) Rodoscuk kazasına muzaf bir kasaba
[4]İnegöl, Bursa’nın bir kazası
[5]İnegöl, Saruhan’da Alaşehir’e muzaf bir kaza
[6]eT: eski Türkçe
[7]ETY:eski Türk yazıtları
[8]DS:derleme sözlüğü

ine’nin seçkin mânâsına gelme ihtimali vardır. Hatta koyun enemenin özünde bir bakıma diğer koyunlardan ayrılması veya seçilmesi hadisesi de yatıyor ki, ine’nin seçkin anlamına gelme ihtimali daha da artmaktadır. İne bir mensubiyet ifadesi de olabilir. Kişinin bir zaviyeye, bir tekkeye veya bir ocağa mensup olduğunu gösterebilir. Belki de bugün bazı gençlerin kulaklarına küpe taktığı gibi o zamanlarda bazı insanlar kulaklarına küpe veya benzeri bir işaret takmış olabilirler.
           Türkçe Sözlük, Yaşar Çağbayır, İne: Buzağı, anlamına gelmektedir. Türkler çocuklarına Boğa veya Tosun adını verdiklerine göre, Buzağı adını da verebilirler. “İne”nin buzağıdan ziyade dana olması gerekir gibi geliyor. Şimdi bile erkek sığıra dana diyoruz. Dana veya büyük sığır İne olursa, küçük sığırda Farsça küçültme eki “ek” alarak; İne+ek > İneek > İnek olur. İne, buzağı değil de, Boğa veya dana olur ki dana, ine şekline dönüşmüş olabilir.
           1530 tarihli defterde, İç-İl Livası Ermenek nahiyesinde İzne-bolu karyesi ve Konya Vilayeti, Beyşehri Livası, Kır-ili nahiyesine bağlı İzne-bolu-yi Bâlâ (Yukarı İzne-bolu, bugünkü Fele veya Yassıbel köyü) ve İzne-bolu-yi Zîrîn (Aşağı İzne-bolu, bugünkü Kırk dede veya Kıyak dede köyü) karyelerine rastladım. İzne kelimesi bana, Evliya Çelebi’nin yorumunu tekrar hatırlattı. Bu defa da Ezine kelimesi İzne şekline dönüşmüş olabilir. Elbette ki, günümüzden yaklaşık 350 sene önce yaşamış olan Evliya Çelebi, o zamanlar konuşulmuş olan dili daha doğru bilme imkânına sahiptir.
           Çocuklarımıza ad vermede, çocuğun doğduğu güne ve aya göre isim verdiğimiz de malûmdur. Öte yandan, Farsça’da bulunduğu yerin hanımefendisi demek olan Kez’banu, Keziban veya Kezban; şehrin hanımefendisi demek olan Şehr-i banu, Şehribani, Şehriban veya Şerban adlarını sıkça kullanıyoruz. İsimler konusunda önce Farsça, daha sonrada Arapça’dan etkilendiğimiz, hatta Ezan, Namaz, Oruç gibi dinî kavramlarımızın bugün dahî Farsça’sını kullandığımıza bakılırsa; haftanın günlerinden biri olan Arapça Cuma’nın Farsça karşılığı olan Ezine kelimesini de değiştirerek pekâlâ İne olarak kullanmış olabiliriz.
          İnegöl ve çevresinde Cuma Camilerine İne Damı denilmesinden de İne’nin Cuma’ya karşılık geldiği açık bir şekilde görülmektedir.
 
Özet olarak İNE;
1-Cuma,
2-Emin adam (İnsan adının önünde) veya huzurlu belde (Yer adının önünde)
3-Seçkin veya Seçilmiş,
4-Belirli bir işareti veya damgası olan kişi yahut yer,
5-Dana anlamına geldiğini zannediyorum.
 
Yukarıda arz edilmiş olan çalışmadan açıkça görüleceği üzere, millî varlığımızın temeli ve tapu senedi olan kelimelerin dilimizden dışlanmasının ve yerleşim yerlerine ait kadim Türkçe isimlerin değiştirilmesinin son zamanlara has bir hastalık, ama çok tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalığın temelinde ise, eğitimdeki kusurlar ve bozukluklar yatmaktadır. Öyle işlerle, öyle hadiselerle karşılaşılıyor ki, “ört ki ölem” demekten başka söze yer kalmıyor. Bizim ve gelecek kuşaklarımızın görevlerinden birisi de, dilimize ve bu meyanda da yer adlarımıza sahip çıkmaktır.
 
*Ramazan Topraklı, inşaat yüksek mühendisi, ramazantoprakli@yahoo.com

Yazının yayınlanmasından sonra, Kırşehir civarında yaşayan Kürtlerin Perşenbeyi Cumaya bağlayan geceye, yani Cuma gecesine, “Kutsal Gece” manasına “Şev’in” dediklerini öğreniyorum. Haftanın günlerinden Cuma ve Cumartesinin Kürtçe İn ve Paşin şeklinde olduğunu Farsça ve Arapça dillerini iyi bilen ve Kürt lehçeleri konusunda uzman olan İbrahim Okutan Bey söyledi. Bizim İne kelimesini unuttuğumuz gibi onlarda İn kelimesini unutmuşlar. Şev’in kelimesinin doğrusunun “Şeb’in” veya Şebin olması gerekir. Şebin veya Şeb-ine, Cuma gecesi demektir ki İne kelimesinin Cuma yerine kullanıldığı görülüyor.
Türklerin İne kelimesini Cuma karşılığı olarak kullandıkları anlaşılmış bulunmaktadır.
Eski devirlerde her köyde Cuma namazı kılınmayıp, 8 -10 köyün ortasında bulunan merkezi köylerde Cuma kılınırdı. Cuma kılınan bu yerlerin adının başına bir genelleme yapmamakla beraber İne kelimesinin getirilmiş olması gerekir.
Bu gün nasıl Deňiz kelimesi insanlara ad olarak veriliyorsa, Göl kelimesi de eski zamanlarda insanlara ve yerleşim yerlerine ad olarak verilmiştir.   
Çocukluğumda bizim köyde Gelendost’a gideceğim veya Gelendost’tan geldim yerine Cumaya gideceğim veya Cumadan geldim deye konuşulurdu. Büyüdüğümüzde fark ediyoruz ki Gelendost’un bazarı meğer Cuma günü imiş.
İnegöl, İnebolu ve İne Bahtı isimlerinin böyle oluştuğunu zannediyorum. Herkesin malumu olduğu üzere Bolu, Polis kelimesinin, Türkler tarafından söyleme biçimidir.
Bir gün bilim tarihi Hocası, Prof. Fuat Sezgin Beyin Evliya Çelebi için; “çok müthiş biri, bizlere çok önemli bilgiler veriyor” deye onu, methettiğine şahit olmuştum. Bizim bu çalışmamızda da görüldüğü gibi, Evliya Çelebi gerçekten müthiş bir adammış. Bizim onu dinlemeyerek, İnegöl Belediyesinin sayfasındaki yazılarla ve İnegöl tarihi hakkında çalışma yapan Recep Akakuş Beyin etkisiyle çıkmış olduğumuz yolculuk yaklaşık iki yıl sürdü.
Varsın olsun, elde ettiklerimiz, bunca emeğe değdi.
Evliya Çelebi’nin “Önceleri göl kenarında Cuma kılındığı için de İne Göl derler” cümlesinden sanki İnegöl’ün kıyısında veya yakınında bir göl varmış gibi algılanmaktadır. Oraları iyi tanıyan arkadaşlara sorduğumda İnegöl civarında göl olmadığını söylediler. Meğer Evliya Çelebi’nin “göl ” kenarı deye bahsettiği şey deňizin küçüğü olan göl olmayıp, bizatihi “Göl” adlı bir yerleşim yeri olmalıdır. Çünkü İnegöl’ün doğusunda Göl kazası deye bir yer olduğu 1530 yılı defterlerinden açık bir şekilde görülmektedir. Demek ki “Cuma günü” pazarı olan Gelendost’a bizim Cuma dediğimiz gibi kenarında Cuma kılındığı için de “Göl” kasabasına “İnegöl” demiş olmalılar ve yine 1530 yazımında Serik yanında İnediğin yani İne Tekin olarak geçmiş olan köy, bugünkü Cumalı köyü olmalıdır
 
24 Aralık 2008, Çukurambar, Ankara
Ramazan Topraklı
 
 
Ek – 1: İne ve benzer Kişi, Cemaat ve Yer adlarının devamı
İne-beyi mz., Karaca-şehir n. Sultan-önü Lv.
İnesi k., Geyve kz., Hüdavendigar Lv.
İnesi k.,Kite kz., Hüdavendigar Lv.
İnesi k., Mihaliç kz. Hüdavendigar Lv.
İnesi-bükü k.,Kaş-yenice n. Kütahya Lv.
İnesi-bükü mevkii., Lazkiye kz. Kütahya Lv.
İne Gazi ve İne Gazi m., Manisa nf., Saruhan Lv.
İne-beyi k., Adada n., Saruhan Lv.
İne-beyi k.,Gördek n., Saruhan Lv.
İne-Bey Hamamı, Bergama, Karasi Lv.
İne-Bey Hamamı, Ankara, Karasi Lv.
İne b.,Karasi Lv., Biga Lv. ( Cuma bazarı olabilir.)
İne-diğin k.(ine-Tekin), Kara-hisar kz., Teke Lv.
Bezci ine-beyi, Saruhan Lv.
Hacı İne Bey, Hüdavendigar Lv
Şeyh ine-beyi, Hüdavendigar Lv
Kara inehan, Kütahya Lv.
İne beylü cemaatı,Birgi kz. Aydın Lv.
İne-beyi,Aydın Lv.
İne Gazi,Aydın Lv.
İne Gazi,Menteşe Lv.
İne hoca cemaati, Ankara kz.
İne hoca Yörükleri cemaati, Sultanönü Lv.
İne zeyrak cema’ati , Ankara kz.
İne şar cema’ati, Ankara kz.
İne-gazi ve İne-Gazi mz., Honaz kz.
İne-bey subaşı,Hüdavendigar Lv., Karasi Lv
İne–oğlu mz., Beypazarı kz. Hüdavendigar Lv.
İne-beyi ve İne-bey k., Geyve kz., Hüdavendigar Lv.
İne-bey mz.,Göynük kz. Hüdavendigar Lv.
İne Gazi k., Kite kz., Hüdavendigar Lv.
İne-Bey hamamı,Hüdavendigar Lv.
İne gazi k.,Kalıň-viran n., Kütahya Lv.
İnehanlar k.,Demürci kz., Saruhan Lv.
İnehanlu k.,Demürci kz., Saruhan Lv.
İne k. ve İne köyü camii Ayasluğ kz. Aydın Lv.
İne k., Akçaova, Ayasluğ kz. Aydın Lv.
İne-beyi ms.,Kestel kz., Aydın Lv.
İne-bolu k., Arpaz kz., Aydın Lv.
İne-Gazi zv. ve İne-Gazi Türbesi, Yeňişehir nf., Aydın Lv.
İne-Gazi k.,Mekri kz., Menteşe Lv.
İne-Gazi m.,Milas nf., Menteşe Lv.
İne-bazarı zm.,Lazkiye nf., Kütahya Lv. (Cuma bazarı zemini olabilir)
İne-deresi çf.,Opan-özü k., Eğri-göz kz.
İne-bey k., Varto n., Hınıs Lv.
İne-beyi k., Vardar kz., Sol kol kazaları, Rumeli
İne hor k., Selanik kz., Sol kol kazaları, Rumeli
İne Hoca Bey, Tuğlıca oğlu, Bolu Lv.
İne-beyi,Ak-pıňar Şeyh oğlu, Bolu Lv.
İne-beyi,Mustafa oğlu, Bolu Lv.
İne-beyi, Burak oğlu, Bolu Lv.
İne-beyi,Hamza oğlu, Bolu Lv.
İne-beyi Fakih, Bolu Lv.
İne-beyi,Saka, Bolu Lv.
İne-düğün,Bolu Lv.
İne-beyi,Bolu Lv.
İnehan,Bolu Lv.
İne-oğlu ve İne-oğlu çf., orta tir k., Konur-Apa kz., Bolu Lv.
İnehan çf., kara-evlü Gerede kz., Bolu Lv.
İneşir k.,Kıbrus kz., Bolu Lv.
İne-Aslan k.,Kastamonu kz., Kastamonu Lv.
İne-bolu n., Kastamonu kz., Kastamonu Lv.
İne-oğlu k., Dimetoka k. Sağ-kol kazaları
İneler k.,Tatar-bazarı kz., Sağ-kol kazaları
İne-borlu k.,Viranşehir kz., Bolu Lv.
İne- hoca k., Yaros kz., Koca-ili Lv.
İne kulu çf.,Ada kz., Koca-ili Lv.
İne-beylü k.,Yalakabad kz., Koca-ili Lv.
İne-oğlu-şeyh mz., Çaň kz., Biga Lv.
İne-Bey Hamamı,Ankara Lv.
İne-Bey-Sübaşı Hamamı,Ankara nf.
Ahi-ine-hoca zv., Sevdeş kz., Tavas kz., Menteşe Lv.
İne-bey öyüğü mz.
İneci kışlası mz., Günyüzü n., Bozok Lv.
İnecik çf.,Rasul k., Geyikler n.
İnecük k., Uşak kz.
İne-göl,Hüdavendigar Lv.
İne-bazarı,Çirmen, Rum ili Defteri (Cuma bazarı olabilir)
İnecik, Çirmen, Rum ili Defteri
İne-bahtı kz.,Rum ili Defteri
İnehan mz., Yanbolu kz.,
İne han pınarı ve İne han pınarı k., Silistre kz.
İne Hoca Karamani,hademe-i türbe, Vılçıtrın
İne-beği.,Hersek Lv.
İne, Ak-saz n., İç-İl Lv.
İzne-bolu k., Ermenek n., İç-İl Lv.
İne Musa ve İne-Musa m., Ereğli nf. Aksaray Lv.
İne-göl k., Ereğli kz., Aksaray Lv.
İne-mescidi k., Ereğli n., Aksaray Lv. (Cuma mescidi karyesi olabilir)
İne-Devle, Konya Lv.
İne Divle k.,Larende kz.
İne, Niğde Lv.
Hacı ine, Niğde Lv.
İne-beyi, derbendci, Kütahya Lv.
İne-beyi çf.,Mileşeva n., Hersek Lv.
İne-Bey-öyüğü mz.,Maraş kz., Maraş Lv.
İne-Gazi mz., Haruniyye n., Maraş Lv.
İne-deyri mz., Sis n., Sis Lv.
İne-düyuru mz,Sis n., Sis Lv.
İnecik mz.,Arsuz-ili n., Üzeyir Lv.
İne–viranı mz, Hacılu n. Adana Lv.
İne-Bey viranı k.,Cülab n., Ruha Lv.
İne-beyi,Musul Lv.
İne Hoca, Musul Lv.
İnesi veled-i ine-beyi tiri, Çine kz. Menteşe Lv.
İne- Devle,Sivas ve Tokat Lv.
İne Gazi, Sivas ve Tokat Lv.
İne Hacı, Sivas ve Tokat Lv.
İne Beyler Cemaati, Çaybaşı k., Osmancık n., Amasya Lv.
Ahi İne Bey, Kemah Lv.
İne Bey,Gerger ve Kahta Lv.
Ezine - bazarı k., Birgoma n., Amasya Lv. (Cuma bazarı karyesi)
İne - Karaca k., Ladik n., Amasya Lv.
Ezine -bazarı k., Kaz-abad n., Sivas ve Tokat Lv. (Cuma bazarı karyesi)
Ezine -viran mz., Sivas kz., Sivas ve Tokat Lv.
İne -Devle mz., Yıldız n., Sivas ve Tokat Lv.
İne - Gazi mz., Sivas kz., Sivas ve Tokat Lv.
İne - Hacı mz., Sivas kz., Sivas ve Tokat Lv.
İze k.,Niksar kz., Sonisa ve Niksar Lv.
İze-i Bala k., Sonisa ve Niksar Lv.
İne -köy k., Kara- hisar-i Şarki kz., Kara- hisar-i Şarki Lv.
İne - Diğin k., Haris n., Canik Lv.
İne -Gazi k., Terme kz., Canik Lv.
İnece mz.,Bazarlu n., Canik Lv.
İnesini k.,Terme kz., Canik Lv.
İne – Bey mz.,Göl – başı n., Gerger ve Kahta Lv.
İn’am Paşa Hatun ve İn’am Paşa Hatun İmareti, Amasya Livası
İn’am Çelebi, İn’am Çelebi evladı ve İn’am Çelebi zv., Ulu- Pınar k..,Çorumlu Lv.
İnallu Türkleri ve İnallu Yörükleri,Sivas kz., Sivas ve Tokat Lv.
 DEVAMI 3.SAYFADA
KURULUŞ : 2006  
  KÜTAHYA MERKEZ EYNEGAZİ KÖYÜ WEB SİTESİ ''EYNEGAZİNET''E HOŞ GELDİNİZ...

 
BİZE ULAŞIN:
WEB SİTEMİZ İLE İLGİLİ HER TÜRLÜ SORU, GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZE BİLDİRİN.


E-POSTA : eynegazi@hotmail.com

  

 
LİNKLER  
  EYNEGAZİ KÖYÜ İLKOKULU
ESKİYÜREĞİL KÖYÜ
ESKİYÜREĞİL KÖYÜ 2
 
EYNEGAZİNET HAKKINDA  
  Web sitemizin Yayına Başlama Tarihi 24.09.2006'dır.
12.08.2013 tarihinden itibaren EYNEGAZİNET adı altında yayın yapmaktadır.

KÜTAHYA (Merkez) Eynegazi Köyüne ait web sitedir. Site, Eynegazi Köyü 'nün tanıtımı için yayın yapmaktadır. İnstagram, You Tube ve Facebook sosyal medya hesaplarımız mevcuttur.

UYARI !
Sitemizdeki fotoğraf ve videoların hiçbirisi hangi maksatla olursa olsun izinsiz kopyalanıp kullanılamaz.
Nostalji sayfalarımızdaki fotoğrafların telif hakkı sahiplerine aittir. Fotoğraflar sadece EYNEGAZİ KÖYÜ WEB SİTESİ'nde yayınlanması amacıyla sahipleri tarafından izin verilmiştir.

Avcıların Mekanı adlı sayfamızdaki fotoğrafların telif hakkı ve sorumluluğu fotoğrafların sahiplerine aittir.
 
KÜTAHYA MERKEZ EYNEGAZİ KÖYÜ WEB SİTESİ 2006 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol